Amasya Baro Başkanı Av. Melik Derindere yaptığı açıklamada şunları söyledi; Bilindiği üzere, üç meslektaşımızın da ararında duğu Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerinin ve bazı yazarlarının yargılanarak mahkum edildiği bir dava söz konudur.   

Ülkemizdeki ifade ve basın özgürlüğü bakımından simgesel bir nitelik taşıyan bu davanın, ynızca yargılananları değil, ülkemizdeki bütün gazeteler ve gazetecileri ilgilendiren önemli sonuçlara gebe duğu, kamuoyunda genel kabul görmektedir.  

Bu davada, aynı eylem nedeniyle yargılanmakta an gazete yöneticilerinden bir kısmı için beş yılı aşmayan cezara hükmedilmiş ve kanun temyiz yunu kapı tuttuğundan, bu kişiler yönünden verilen cezar istinaf aşamasında kesinleşmişti.  

Böylece, gazete yöneticilerinden tısı soruşturma aşamasında tutuklu kları dokuz aydan artan cezarının infazı için 25 Nisan 2019’da, yeniden Kocaeli F Tipi Kapı Cezaevine konulmuştu. 

Geçtiğimiz günlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, beş yıldan fazla ceza dığı için verilen hükmü temyiz ede(bile)n gazete yöneticilerinin başvuru hakkındaki görüşünü hazırlayarak, ilgili ceza dairesine bildirdi.

Başsavcılık tebliğnamede, gazetenin yöneticileri hakkındaki mahkumiyet hükmünün bozulması ve beraat kararı verilmesi gerektiğini, bu bozmadan 'Sirayet etkisi' nedeniyle hen Kocaeli F Tipi Kapı Cezaevinde cezarı infaz edilmekte an gazete yöneticilerinin de yararlanması gerekeceğini belirtmiştir.

Davayla ilgili yeni ve önemli bu gelişme, aynı dosyada, aynı çtan yargılananlar arasında temyiz hakkı bakımından farklı uygulama yapılması nedeniyle, temyiz hakki anların  cezaevine girip girmeyeceği Yargıtay'ın  kararına göre  belli acakken, aynı konumdaki bazılarının -üstelik daha az ceza marına karşın- cezarının infazına devam edilmesi, kamu vicdanında rahatsızlık yaratmaktadır. 

Niim, yaklaşık iki ay önce Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesinde de, Adet Bakanınca kamuoyuna yapılan açıklamada da, bu adetsiz duruma değinilmiş, sorunun ilk yargı paketinde yer acak bir yas düzenlemeyle çözüleceği, bunun da TBMM tatile girmeden gerçekleştirileceği duyurulmuştu.  

Ancak, bu yönde herhangi somut bir adım atılmadan, insanlarda yaratılan beklenti ve umut dikkate ınmaksızın, Meclis tatile girdi. 

Yargıtay ilgili ceza dairesinin tebliğnamedeki görüş doğrultunda bir bozma kararı  vermesi hinde, cezası infaz edilmekte an gazete yöneticilerinin uğramış duğu ağır haksızlık ve mağduriyetin telafisi ne yazık ki mümkün amayacaktır. Onlar, haksız yere yattıklarıyla kacaktır. Bu nedenle, hiç mazsa bugünden sonra, bir gün dahi gecikmeye fırsat verilmeden, bu kişiler hakkındaki cezanın infazının durdurulması, hukukun ve adetin gereği, kamu vicdanının acil ve haklı beklentisidir. 

Dava avukatlarının infazın durdurulmasına dair teplerinin, adli tatilin bitmesi beklenmeksizin  Yargıtay nöbetçi ceza dairesince bir an önce karara bağlanması, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak görevi bulunan bararın da beklentisidir. 

Biz aşağıdaki TBB ve Baro başkanları, Yargıtay’ı, kamuoyu vicdanını derinden yarayan bu ağır haksızlık ve adetsizliğe derh müdahe etmeye davet ediyoruz.