05 com tr Haber | Amasya Gazetesi - Son Dakika
HV
28 MART Perşembe 12:43

Çoban Hüseyin "Hüseyin ÇEMREK" AŞ-DER Başkanı 15.06.2020 de hayatini kaybetti.

Müzeyyen Keskin
Müzeyyen Keskin
Giriş Tarihi : 17-06-2020 11:07

Çoban Hüseyin "Hüseyin ÇEMREK" AŞ-DER Başkanı 15.06.2020 de hayatini kaybetti.

Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Ailesine sevenlerine hayranlarına başsağlığı diliyorum.
24 Hazıran 2012 dönemi AŞ-DER Genel Sekreterliğini yapmıştım.

Çoban Hüseyin, Hüseyin Çemrek AŞIK ÇOBAN/ÇOBAN kimdir öz geçmişi..
?
(d. 01.03.1951 / ö. 15.06.2020)
âşık
(Âşık ve Tekke / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)

Asıl adı Hüseyin Çemrek olan âşık, 1 Mart 1951'de Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesine bağlı Yukarı Ovacık köyünde doğmuştur. Ailesinin kökenleri Orta Asya Türkmenlerine dayanmaktadır. Sülalesine Deli Hasanlar denilir. Deli Hasan, Çemrek’in İspir tarafında yaşayan dedelerindendir ve bir âşıktır. 93 Harbi’nde (1877-78) Kızılbaş isyanlarında idam edileceği kararını haber alınca önce Samsun Alaçam’a, sonra Amasya Gümüşhacıköy ilçesi Hamamözü beldesine göç eder. Deli Hasan’dan sonra Hüseyin Çemrek, sülalede saza merak saran ikinci kişidir (Çemrek 2010: 18-19).

Yukarı Ovacık köyü, Alevi-Sünnilerin birlikte yaşadığı ve her iki kültürü de birlikte devam ettirdikleri, kız alıp verdikleri bir yerleşim birimidir. Çemrek’in gençlik dönemine kadar yaşadığı ve çobanlık yaptığı bu köy, kış aylarında âşıkların uğradığı bir yerdir. Çemrek burada Âşık Veysel, Kul Hüseyin, Deli Boran, Âşık Cezayir, Çorumlu İsmail Ağa gibi âşıkları dinleme imkanı bulmuş, köy odasında onlara hizmet etmiştir. Çobanlık döneminde ağabeyinin kendisine yaptığı tahta kepçeden saz ile çalmayı öğrenen Hüseyin Çemrek, sonrasında şiirler yazıp besteler yapmaya başlamıştır. Öyle ki İstanbul’da yaşayan ve Çemrek’i dinleyen köylüsü İsmail ağa onu İstanbul’a götürüp sahneye çıkarmış ve sahneye çağırırken onu Çoban Hüseyin diye anons etmiştir. Plak şirketi sahibi, başında tiftik külahı olan on yedi yaşındaki Çoban Hüseyin’e ilk plağını doldurtmuş ve Çemrek bu plakla 1968 yılında “altın plak” ödülü almıştır. Sonrasında 58 plak daha çıkarmıştır (Küçük vd. 2010: 241). İlk sahneye “Çoban Hüseyin” şeklinde çağrılmasından itibaren şiirlerinde mahlas olarak Çoban ve Çoban Hüseyin'i kullanmaktadır.

Konserlere, radyo ve televizyon programlarına çıkan, köy seyirlik oyunları yazan, tiyatroda oynayan şairin, âşıklık geleneğinin yaşamasında önemine inandığı dernek faaliyetleri konusunda da uzun süreli ve önemli çalışmaları olmuştur. Âşıklık hayatının 40 yılını dernek başkanlıklarıyla geçiren şair, Halk Âşıkları Kültür ve Araştırma Derneğinin (AŞ–DER) kurucusudur ve bu çatı altında tiyatro oyunu yazıp sahneye koymak da dâhil birçok etkinlikler yapmıştır. Çemrek, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 1973’te İzmit Cezaevinde altı ay on gün hapis yatmıştır (Çemrek 2010: 43-44).

Sazı ve sözü kendi kendine öğrenen Hüseyin Çemrek, bir ustanın yanında yetişmediği için çıraklık kalfalık eğitimi görmemiştir ancak kendisi Erzincanlı Davut Sularî, Âşık Veysel ve Maraşlı Kul Ahmet’i örnek aldığını söyler. Kendisi badeli âşıklığa inanmamakta, bunun âşıklık itibarının yükselmesi için kullanıldığını düşünmektedir. Badeli âşık olduğunu iddia eden âşıkların halkla münasebetlerini kestiklerini söyler. Ancak yine de âşıklığın Allah tarafından verilen bir yetenek olduğuna inanır. Son yüzyıl âşıklarından olan Çemrek, bir âşık koluna mensup değildir. Çemrek’in atışma yeteneği olmakla birlikte bundan uzak durmayı tercih etmektedir. Bu geleneğinin geçmişte tarihî, felsefî ve dinî konularda birbirlerini sınama şeklinde iken günümüzde küçük düşürme ve küfür içerikli yapıldığından şikayet etmektedir (Küçük vd. 2010: 243-245).

Âşıklık geleneğinin bugünkü durumuyla ilgili Çemrek artık devletin, üniversitelerin ve halkın bu geleneğe ilgi göstermediğini, dinleyicisinin de kalmadığını, geleneğin sona ermek üzere olduğunu söyler. Ona göre Türkiye’de âşık, bir elin parmaklarıyla gösterecek kadar azalmıştır (Çemrek 2010: 46).

Çemrek bütün şiirlerini halk şiiri tarzında; hece ölçüsüyle, dörtlük nazım birimiyle ve ölçülü kafiyeli yazmıştır. Şiirlerinde işlediği konular çoğunlukla tasavvufi ve sosyal mesaj içeriklidir. O şiirlerini tek bir güzele değil belirsiz şahıslara yönelik yazmıştır. Şiirlerine bakıldığında genel olarak halk şiirinin şekil ve içerik özelliklerini barındırdığı görülür. Kullandığı ölçü genellikle 7, 8 ve 11'li hece ölçüsüdür. Bir âşık olarak bireysel ve toplumsal konulara karşı hassas ve ilgili olan Çemrek, kendisini duygusal olarak etkileyen olumlu ve olumsuz durumlarda kalemi eline almış ve duygularını, eleştirilerini şiirle ifade etmiştir.

Şiirlerinde işlediği konular toplumsal aksaklıklar, millî-manevi duygular, birlik beraberlik, gurbet, tabiat güzellikleri, Müslümanlık, ulu şahsiyetler, devlet büyükleri, ilim öğrenmek, ölüm gibi geniş bir yelpazeye sahiptir. Şiiri duygu ve düşüncelerini anlatmada sık başvurduğu bir araç olarak kullanan Çemrek, özellikle kendi yakın çevresiyle ve devlet büyükleriyle ilgili konularda yazdığı şiirlerinde üslubu olabildiğince samimi ve sohbet edasındadır. Çemrek, şiirlerini Türkü Savaşçısı isimli eserde bir araya getirmiştir. Otobiyografik tarzda kaleme aldığı eserinin başında Çemrek, önce ailesinin kökenlerini ve günümüze doğru soy ağacını tafsilatlı olarak yazmıştır. Ardından anne-babası, doğumundan itibaren kendi hayatı, çocukluğundan günümüze anıları, köyü ve kendi ailesi konularında bilgiler vermiştir. Kitabın geri kalan kısmında ise 150 adet şiirine yer vermiştir.

Kaynakça
Çemrek, Hüseyin (2009). Türkü Savaşçısı. Ankara: Bilim Matbaası.

Küçük, Bediye, K. Yöntem, Ö. Özdemir, M. Kellecioğlu, S. Keskin (2008). “Hüseyin Çemrek (Âşık Çoban)”. Sazın ve Sözün Sultanları I, Ed. Fatma Ahsen Turan, Başak Uysal. Ankara: Gazi Kitabevi. s. 241-248.

Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET DAĞLI
Yayın Tarihi: 06.03.2019

Eser Adı Yayın evi Basım yılı Eser türü
Türkü Savaşçısı Bilim Matbaası / Ankara 2009 Otobiyografi
?
(d. 01.03.1951 / ö. 15.06.2020)
âşık
(Âşık ve Tekke / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)

Asıl adı Hüseyin Çemrek olan âşık, 1 Mart 1951'de Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesine bağlı Yukarı Ovacık köyünde doğmuştur. Ailesinin kökenleri Orta Asya Türkmenlerine dayanmaktadır. Sülalesine Deli Hasanlar denilir. Deli Hasan, Çemrek’in İspir tarafında yaşayan dedelerindendir ve bir âşıktır. 93 Harbi’nde (1877-78) Kızılbaş isyanlarında idam edileceği kararını haber alınca önce Samsun Alaçam’a, sonra Amasya Gümüşhacıköy ilçesi Hamamözü beldesine göç eder. Deli Hasan’dan sonra Hüseyin Çemrek, sülalede saza merak saran ikinci kişidir (Çemrek 2010: 18-19).

Yukarı Ovacık köyü, Alevi-Sünnilerin birlikte yaşadığı ve her iki kültürü de birlikte devam ettirdikleri, kız alıp verdikleri bir yerleşim birimidir. Çemrek’in gençlik dönemine kadar yaşadığı ve çobanlık yaptığı bu köy, kış aylarında âşıkların uğradığı bir yerdir. Çemrek burada Âşık Veysel, Kul Hüseyin, Deli Boran, Âşık Cezayir, Çorumlu İsmail Ağa gibi âşıkları dinleme imkanı bulmuş, köy odasında onlara hizmet etmiştir. Çobanlık döneminde ağabeyinin kendisine yaptığı tahta kepçeden saz ile çalmayı öğrenen Hüseyin Çemrek, sonrasında şiirler yazıp besteler yapmaya başlamıştır. Öyle ki İstanbul’da yaşayan ve Çemrek’i dinleyen köylüsü İsmail ağa onu İstanbul’a götürüp sahneye çıkarmış ve sahneye çağırırken onu Çoban Hüseyin diye anons etmiştir. Plak şirketi sahibi, başında tiftik külahı olan on yedi yaşındaki Çoban Hüseyin’e ilk plağını doldurtmuş ve Çemrek bu plakla 1968 yılında “altın plak” ödülü almıştır. Sonrasında 58 plak daha çıkarmıştır (Küçük vd. 2010: 241). İlk sahneye “Çoban Hüseyin” şeklinde çağrılmasından itibaren şiirlerinde mahlas olarak Çoban ve Çoban Hüseyin'i kullanmaktadır.

Konserlere, radyo ve televizyon programlarına çıkan, köy seyirlik oyunları yazan, tiyatroda oynayan şairin, âşıklık geleneğinin yaşamasında önemine inandığı dernek faaliyetleri konusunda da uzun süreli ve önemli çalışmaları olmuştur. Âşıklık hayatının 40 yılını dernek başkanlıklarıyla geçiren şair, Halk Âşıkları Kültür ve Araştırma Derneğinin (AŞ–DER) kurucusudur ve bu çatı altında tiyatro oyunu yazıp sahneye koymak da dâhil birçok etkinlikler yapmıştır. Çemrek, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 1973’te İzmit Cezaevinde altı ay on gün hapis yatmıştır (Çemrek 2010: 43-44).

Sazı ve sözü kendi kendine öğrenen Hüseyin Çemrek, bir ustanın yanında yetişmediği için çıraklık kalfalık eğitimi görmemiştir ancak kendisi Erzincanlı Davut Sularî, Âşık Veysel ve Maraşlı Kul Ahmet’i örnek aldığını söyler. Kendisi badeli âşıklığa inanmamakta, bunun âşıklık itibarının yükselmesi için kullanıldığını düşünmektedir. Badeli âşık olduğunu iddia eden âşıkların halkla münasebetlerini kestiklerini söyler. Ancak yine de âşıklığın Allah tarafından verilen bir yetenek olduğuna inanır. Son yüzyıl âşıklarından olan Çemrek, bir âşık koluna mensup değildir. Çemrek’in atışma yeteneği olmakla birlikte bundan uzak durmayı tercih etmektedir. Bu geleneğinin geçmişte tarihî, felsefî ve dinî konularda birbirlerini sınama şeklinde iken günümüzde küçük düşürme ve küfür içerikli yapıldığından şikayet etmektedir (Küçük vd. 2010: 243-245).

Âşıklık geleneğinin bugünkü durumuyla ilgili Çemrek artık devletin, üniversitelerin ve halkın bu geleneğe ilgi göstermediğini, dinleyicisinin de kalmadığını, geleneğin sona ermek üzere olduğunu söyler. Ona göre Türkiye’de âşık, bir elin parmaklarıyla gösterecek kadar azalmıştır (Çemrek 2010: 46).

Çemrek bütün şiirlerini halk şiiri tarzında; hece ölçüsüyle, dörtlük nazım birimiyle ve ölçülü kafiyeli yazmıştır. Şiirlerinde işlediği konular çoğunlukla tasavvufi ve sosyal mesaj içeriklidir. O şiirlerini tek bir güzele değil belirsiz şahıslara yönelik yazmıştır. Şiirlerine bakıldığında genel olarak halk şiirinin şekil ve içerik özelliklerini barındırdığı görülür. Kullandığı ölçü genellikle 7, 8 ve 11'li hece ölçüsüdür. Bir âşık olarak bireysel ve toplumsal konulara karşı hassas ve ilgili olan Çemrek, kendisini duygusal olarak etkileyen olumlu ve olumsuz durumlarda kalemi eline almış ve duygularını, eleştirilerini şiirle ifade etmiştir.

Şiirlerinde işlediği konular toplumsal aksaklıklar, millî-manevi duygular, birlik beraberlik, gurbet, tabiat güzellikleri, Müslümanlık, ulu şahsiyetler, devlet büyükleri, ilim öğrenmek, ölüm gibi geniş bir yelpazeye sahiptir. Şiiri duygu ve düşüncelerini anlatmada sık başvurduğu bir araç olarak kullanan Çemrek, özellikle kendi yakın çevresiyle ve devlet büyükleriyle ilgili konularda yazdığı şiirlerinde üslubu olabildiğince samimi ve sohbet edasındadır. Çemrek, şiirlerini Türkü Savaşçısı isimli eserde bir araya getirmiştir. Otobiyografik tarzda kaleme aldığı eserinin başında Çemrek, önce ailesinin kökenlerini ve günümüze doğru soy ağacını tafsilatlı olarak yazmıştır. Ardından anne-babası, doğumundan itibaren kendi hayatı, çocukluğundan günümüze anıları, köyü ve kendi ailesi konularında bilgiler vermiştir. Kitabın geri kalan kısmında ise 150 adet şiirine yer vermiştir.

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI BESTEKAR OZAN GÜNGÖR MERCAN../ Müzeyyen KESKİN HOŞ GELDİN KUTLU RAMAZAN../ Müzeyyen KESKİN TERMALLER VE KAPLICALARI../ Müzeyyen KESKİN ANKARA/PURSAKLAR 2.KİTAP GÜNLERİ../ Müzeyyen KESKİN BU GÜN GÜNLERDEN 6 ŞUBAT../ Müzeyyen KESKİN CANLARIM ! KUZULARIM..' / Müzeyyen KESKİN Kızılelma Kadın Gençlik Çocuk Kültür Sanat Eğitim ve Edebiyat Derneği Kahvaltı da Buluştu ../Müzeyyen KESKİN Kurra Hafizı İmam Galip USTA../Müzeyyen KESKİN ŞİİRLER GÖZ YAŞIYLA ISLANDI../Müzeyyen KESKİN ATO' DA İLESAM STANTI../ Müzeyyen KESKİN İLESAM’IN CUMARTESİ ŞİİR DİNLETİSİ../ Müzeyyen KESKİN İLESAM YÖNETİMİ İKİ YIL DAHA GÖREVE DEVAM DEDİLER../Müzeyyen KESKİN İKİ BESTE DAHA KAZANDI AMASYAMIZ../Müzeyyen KESKİN 2. ANKARA EDEBİYAT FESTİVALİ../ Müzeyyen KESKİN KIZILELMA KADIN GENÇLİK ÇOCUK DERNEĞİN'nden İLK MÜJDE../ Müzeyyen KESKİN KALECİK KARASI BAĞ BOZUMU FESTİVALİ MUHTEŞEM OLDU../ Müzeyyen KESKİN KIZILELMA KADIN ÇOCUK GENÇLİK KÜLTÜR SANAT EDEBİYAT VE EĞİTİM DERNEĞİ’NİN 1. YILININ MUHTEŞEM KUTLAMASI../ Müzeyyen KESKİN DOST DOST OLUNCA SÖZLER DAMITILIR SÜZGEÇTEN../ Müzeyyen KESKİN ATATÜRK'ÜN ARMUTLU'YA GELİŞİNİN 89. YIL DÖNÜMÜ ANISINA KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ../ Müzeyyen KESKİN KIZILELMA ANITKABİR'DE./ Müzeyyen KESKiN Muhteşem Miyuki Sergisi../ Müzeyyen KESKiN 40. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı" Sona Erdi../ Müzeyyen KESKİN ASRIN FELAKETİ DEPREM ÜSTÜNE ŞİİRSEL SÖYLEŞİ (1 ) YÜZ YILIN FELAKETİ../ Müzeyyen KESKİN YÖRÜKLER VE TÜRKMENLER BULUŞMASI BU DÜNYADAN BİR ŞAİR GECTİ Solmaz ŞİRVANLI KIZILELMA KADIN GENÇLİK ÇOCUK KÜLTÜR SANAT EDEBİYAT VE EĞİTİM DERNEĞİ GENEL KURULU YAPILDI../ Müzeyyen KESKİN UYGUR TÜRKLERİNİ ANMA PROGRAMI../ Müzeyyen KESKİN BİR FUAR DAHA BİTTİ../ Müzeyyen KESKİN YAZARDAN OKURA NESİLDEN NESİLE../ Müzeyyen KESKİN KIZIL ELMA KADIN DERNEĞİ.../ Müzeyyen KESKİN Susuz Köy ŞİMAL YILDIZI OL GÜL ŞEN AMASYA YEŞİLIRMAK VADİSİ.. BİR GÖREV  DAHA... BİR FUAR DAHA BİTTİ GEZİ VE ANILAR GÜMÜLDÜR... TÜRK’ÜN TÜRK DESTANI ÇANAKKALE’DE ŞİİR SERGİSİ ŞAİRİNİ DÜNYA ÜNLÜSÜ YAPTI SU HIRSIZLARINI DUYDUNUZ HİÇ... AMASYALI MUHTEŞEM BESTEKAR ALEMLERİN USTASI BURHAN ÖZBAKIR VEFAT ETTİ 2020 YILI DÜNYA YA NE GETİRDİ NE GÖTÜRDÜ.. 'İYİ Kİ VARDINIZ' AĞZI SÜT KOKAN ŞEHİTLERİMİZ.. TÜRKMENELİ’Lİ BESTEKARDAN MUHTEŞEM ESER .. AMASYA DOĞUMLU GAZETECI YAZAR ASIM GÜLTEKIN HAYATINI KAYBETTI... TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE MİNNETLE ANIYORUZ Aşk Üflendi Bedene.. GÜVEN= HERŞEY 12- 22 Haziran Amasya da Buruk Kutlanıyor.. Amasya Valiliği'ne Mustafa Masatlı Atandı BİR DEĞERİMİZİ EBEDİ ALAME UĞURLADIK.. BAYRAMLARIMIZ.. YAŞAMAK İÇİN ÖLÜMÜ GÖZE ALANLAR.. 23. HİKMET OKUYAR ÖDÜLLÜ ŞİİR YARIŞMASI.. / Hikmet Okuyar ..... CORONA VİRÜSÜ İLE ALLAH FORMAT MI ATIYOR DÜNYA VE İNSANLARA… Evde Kal Türkiyem Mübadil Olmak Ne Zor Şey… AĞIŞ AİLESİNİN EN ACI GÜNÜ Amasya Sevdası Yeni Bölümü Ankarada Tanıtıldı.. DEPREM... Değerlerimiz ve Ananelerimiz Geri Dönsün Lütfen.. Uygur Türküm Şiir YENİKAPI'da AMASYA SEVDASI ile AMASYA TANITIM GÜNLERİ ATO KİTAP FUARI İLESAM STANTINDA AMASYA SEVDASI VE TÜRKİYE SEVDASI TANITIMLARI YAPILDI.. Afyonkarahisar Aşk’a Hazır mısın Diyor../ Müzeyyen Keskin ŞEBİNKARAHİSAR’DA CEVİZ FESTİVALİ ve KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ../ Müzeyyen KESKİN Hikmet OKUYAR Değişi YOLLARIN ÇİLESİ İki Muhteşem Marş Birden... AMASYA SEVDASI ile AMASYA ZİYARETLERİMİZ.. TURAN’ a DOĞRU GÖRELE’YE ÖZLEM NELER OLUYOR BİZE... GÜL VE BÜLBÜL
Reklamı Geç
Advert