Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Türkiye'deki bankalar 2025’in ilk üç ayında ciddi bir kâr artışı yaşadı. Bankacılık sektörü, yılın ilk çeyreğinde net kârını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35 oranında artırdı.

Sektörün toplam aktifleri 36,1 trilyon TL’ye, toplam kredileri ise 17,6 trilyon TL’ye ulaştı. Bu rakam, Mart 2024’te 12,9 trilyon TL seviyesindeydi. Çekirdek sermaye yeterliliği rasyosu yüzde 14, sermaye yeterliliği standart rasyosu ise yüzde 18 olarak kaydedildi. Ancak bankaların bu güçlü performansına karşın, vatandaşın borç yükü hızla artıyor.

Kredi Kartı Borçlarında Patlama

Bankaların kârları katlanırken, vatandaş kredi kartı borçlarında rekor kırdı. Mart ayı itibarıyla bireysel kredi kartı borçları ilk kez 2 trilyon lirayı aşarken, borçlanan kişi sayısı ve harcama tutarları da hızla yükseldi. Kredi kartı sayısı 132,3 milyona ulaştı. Bu borcun 1 trilyon 322,3 milyar lirası taksitsiz, 622,9 milyar lirası ise taksitli harcamalardan oluştu.

BDDK verilerine göre, yalnızca Mart ayında yapılan 1,59 milyar adet kartlı ödemenin 911,4 milyonu kredi kartlarıyla gerçekleştirildi. Özellikle market ve alışveriş merkezlerinde yapılan harcamalar öne çıktı.

Market Harcamaları Yüzde 72 Arttı

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, bireysel kredi kartı kullanımında en yüksek pay market ve alışveriş harcamalarına ait. Şubat 2025 itibarıyla bu kalemde 237,6 milyar TL’lik harcama gerçekleşti. Aynı dönemde 58,4 milyar TL yemek, 87,8 milyar TL gıda harcaması yapıldı. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde bu tutarlar sırasıyla 137,6 milyar TL, 39,5 milyar TL ve 56,5 milyar TL seviyesindeydi.

Batık Kart Borcunda Yüzde 241 Artış

Borçlanmanın en çarpıcı sonucu ise batık kredi kartı borçlarındaki artış oldu. Takibe alınan bireysel kredi kartı borcu, bir yılda yüzde 241 artarak 77,4 milyar TL’ye yükseldi. Bu tutar, 2024 Mart ayında 22,6 milyar TL seviyesindeydi.

Kârlarını artıran bankaların gölgesinde, vatandaş kredi kartlarıyla geçinmeye çalışıyor. Ekonomik sıkışıklığın en net göstergesi olan bu veriler, toplumun geniş kesimlerinin ciddi bir borç yükü altında olduğunu ortaya koyuyor.