30 Ocak 1923 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Yunan Hükümeti arasında, Türkiye'de yerleşik Rum-Ortodokslar ile Yunanistan'da yerleşik Türk-Müslümanların zorunlu göçünü öngören Mübadele Sözleşmesi imzandı.
Yunanistan'ın Bkan Savaşına katıldığı tarih an; 18 Ekim 1912 tarihinden itibaren yurtlarını terk etmiş anları da kapsamına an bu sözleşme ile yaklaşık 2.000.000 insan doğdukları toprakları terk etmek zorunda .
Mübadeleye tabi tutulanlar; yüzlerce yıldır ekip-biçtikleri topraklarını, ekmek parası kazandıkları işyerlerini, evlerini, ibadet ettikleri kuts mekanlarını, sevdiklerinin mezarlarını de bıraktılar. Limanlarda, tren istasyonlarında kurulan çadırlarda haftarca, aylarca beklediler. Çoğu ycu taşımaya elveriş an gemilerle mak üzere iki ülke arasında günler, haftar süren ycuklar yaptılar. Bu uzun ve zahmetli yculuk sırasında yaşamını kaybeden yakınlarını e verdiler. Yeter beslenmeden ve kötü fiziki koşullardan ötürü hastanarak ölenler du. Aileler dağıldı. Yeni vatanlarında uzun süre uyum güçlüğü çektiler.
Mübadillerin doğdukları toprakları ziyaret etmelerine uzun yıllar izin verilmedi.1. Kuşak mübadillerin hemen hemen tamamı memleket hasreti ile bu dünyadan ses ce göçüp gittiler. Son yıllarda giderek artan sayıda mübadil çocuğu ve torunu, bir vasiyeti yerine getirircesine aile büyüklerinin "memleket" dedikleri toprakları ziyaret etmek istiyor. Onların doğdukları kentleri, köyleri, leri, ibadet ettikleri kuts mekanları görmek istiyor.
Kendi özel tarihlerine ve kültürlerine ait izleri sürmek istiyor. Ancak; T.C. vatandaşlarına vize uygulanması, vize ırken çekilen sıkıntılar düş kırıklığı yaratıyor.
AB yöneticilerinden, Yunanistan ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinden iki hk arasına örülen vize duvarının rılmasını rar rar tep ediyoruz. Verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı an mübadil kökenlilerde Yunanistan vatandaşı an Rum Ortodoks mübadil kökenliler gibi aile büyükleri in doğdukları toprakları vize arak ziyaret etmek istiyoruz.
Eğer Avrupa Birliği vize uygulamasını sürdürecekse, mübadillerin ata topraklarını özgürce ziyaret edebilmeleri için Türkiye ve Yunanistan ortak bir çözüm üretebilir diye düşünüyoruz. 1930 yılında iki ülke arasında imzanan "ikamet, Ticaret ve Seyrisefain Anlaşması" benzeri ikili bir anlaşma yapılabilir.
Mübadele Sözleşmesi sonrası ve Mübadele Sözleşmesinin imzandığı tarihten önce ve sonra Girit'ten, 12 Adar'dan, Batı Trakya'dan, Mora'dan, Teselya'dan ve Makedonya Bölgesinden; kısacası bugünkü Yunanistan sınırları içinde kan yerleşim yerlerinden göç edenlere, onların çocuklarına ve torunlarına vize seyahat etme, oturma, yerleşme ve ticaret yapma hakkı verilebilir. Her
İki ülkenin yöneticilerinden bu tebi i dikkate marını rica ediyoruz.
TürkiyeCumhuriyetiHükümetiileYunanistanHükümeti'ndenbirtebi dahavar:
Mübadillerindebıraktıklarıvegünümüzekadarayaktakabilmişan; cami, kilise, ke, manastır, türbe, şehitlik, mezarlık gibi kuts mekanların; Hamam, bedesten, çeşme, ayazma gibi tarihi yapıların karşılıklı arak restore edilmesini ve korunmasını, Mübadil kuşaklara aile büyüklerinin doğdukları toprakları ziyaretlerinde bu kuts mekanlarda dua ve ibadet etme imkanı sağlanmasını,
Türkiye'deki ve Yunanistan'daki yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının mimari mirasın korunması konunda gösterdikleri çabarı takdirle karşılıyoruz. Merkezi yönetimlerin ve Avrupa Birliği'nin her iki ülkedeki kültürel mirasın korunması için yerel yönetimlere maddi ve nik des vermelerini istiyoruz.
Demokrasinin mazsa mazı an sivil toplum kuruluşlarının mi ve yönetim kapasitelerinin artırılması için merkezi ve yerel yönetimlerin STK’ları deslemelerini istiyoruz.
Bu bağlamda tarihi eser niteliği taşıyan eski binarın restore edilerek müze, mübadele evi, sergi sonu, yönetim ofisi arak kullanabilmeleri için STK’lara tahsis edilmesini,
STK’ların vergi, kira stopajı gibi bazı giderlerden muaf tutulmasını, mübadil kuruluşlarının Kamu Yararına Çışan Demekler statüsüne ınması tep ediyoruz.
Güncel tartışmarda Lozan Barış Antlaşması sıkça gündeme gelmektedir. Lozan Barış Antlaşması konunda yan/yanlış ve eksik bilgilenmenin/bilgilendirmenin önüne geçilmesi için Türkiye'nin siyasi tarihinin öğretilmesinin yanı sıra mübadele konunun da milli eğitim müfredatına ınmasını, başka bir deyişle ortaokullarda ve liselerde mübadelenin insani ve siyasi yönünün okutulmasını, öğretilmesini tep ediyoruz.
Görsel ve yazılı basında sıkça yer an; Ege Adarı ve Batı Trakya müftülerinin sorunları gibi konuların iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasına y açmadan görüşmeler yuyla adil bir çözüme kavuşturulması dileği dir.
Mübadil kuruluşları arak dikkat çekmek istediği önemli bir konu da başta Ortadoğu mak üzere dünyamızın değişik coğrafyarında devam eden kanlı çatışmar ve savaşlardır. Özellikle komşu Suriye'de, Irak'ta yüzbinler yaşamını yitirdi. Bu acımasız savaş iyle milyonlarca insan canını kurtarmak için ülkesini terk etti ve etmeye devam ediyor. Türkiye'ye sığınanların sayısı dört (4) milyonu aştı. Bu insanların rar ülkelerine dönebilmeleri ve huzur içinde yaşamlarını yeniden kurabilmeleri için barışçıl ortamın bir an önce sağlanması gerektiğini önemle vurguluyoruz.
Avrupa'da yükselen ırkçı davranışların ve söylemlerin ülke insanlarını da etkisi tına maması için en başta mübadillerin çaba göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak her milletin kendi ülkesinde mutlu acağı gerçeğinden hareketle mültecilerin bir an evvel memleketlerine dönüşünün sağlanması, barış ve huzur ortamının ivedilikle tesis edilmesi için tüm dünya ülkelerini göreve davet ediyoruz.
Bu topraklarda yaşayan hkların geçmişinde yüzlerce yıllık birlikte yaşam deneyimi var. Bizler; mübadil çocukları ve torunları arak, Mübadelenin 96. Yıl dönümünde Orta Doğu'da, Bkanlarda, Ak'de, Ege'de, yaşadığımız coğrafyada ve elbette tüm dünyada Çatışma yerine barış, farklı anı sürgün yerine birlikte yaşama ortamının uşturulabileceğine yürekten inanıyoruz.
Savaşlarda, göç ylarında ve terör sdırılarında yaşamını yitirenleri saygı ve rahmetle anıyor, çekilen acılar bir daha yaşanmasın diyoruz.