Amasya’nın Merzifon İlçe Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Selçuk Sezikli, ramazanda oruç tutmak isteyen diyabet hastarını uyardı. Sezikli, "Açlık kan şekeri 150 ile 300 mg/dl arasında an, 3 aylık şeker ortamarı yüzde 8 ile 10 arasındaki hastar, göz, böbrek ve sinir sisteminde ciddi bozukluklar yaşayanlar yüksek risk grubundadır ve bu hastara oruç tutmarını önermiyoruz" dedi.

Diyabet hastarının doktor kontrü tında bir ramazan ayı geçirmesi gerektiğini belirten Başhekim Uzm. Dr. Selçuk Sezikli, her diyabet hastasının farklı değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Diyabet hastarını risk gruplarına ayırdıklarını ifade eden Sezikli, "Düşük risk grubu dediği hastar, 3 aylık şeker ortaması yüzde 7’nin tında an ve şeker düşürücü tablet ya da insülin kullanmayan kişiler. Problem yaşamayacaklarından bu kişileri rahatlıkla oruç tutabilecek düşük risk grubu arak değerlendiriyoruz. Orta risk grubundaki hastarımız ise 3 aylık şeker değerleri 8’in tında an ve şeker düşürücü ilaç kullanmayan kişilerdir. Bu kişilerin de oruç tutmarında sorun yok. Ancak yüksek risk grubu dediği hastar ise özellikle açlık kan şekeri 150 ile 300 mg/dl arasında anlar, 3 aylık şeker ortamarı yüzde 8 ile 10 arasında an hastar, göz, böbrek ve sinir sisteminde ciddi bozukluklar anlar için yüksek risk grubundadır. Birtakım sıkıntılar yaşayacaklarından bu hastara oruç tutmarını önermiyoruz. Özellikle kontrsüz diyabeti an hastar, açlık kan şekeri 300 mg/dl'nin üzerinde anlar, 3 aylık şeker ortamarı 10’un üzerinde an hastarın oruç tutmarını önermiyoruz" dedi.

Hastarın ramazan ayında kan tetkiklerini yaptırmaktan çekindiklerini belirten Başhekim Uzm. Dr. Selçuk Sezikli,  "Oruçlarının bozulacağı önyargısıyla bundan imtina ediyorlar. Biz tam tersine hastarın ramazan ayında kendilerini daha fazla kontr etmelerini istiyoruz. Özellikle yanlarında taşıdıkları şeker ölçüm cihazlarıyla ölçümlerini daha sık yapmarı gerekiyor. Bu kesinlikle oruçlarını bozmayacaktır. Bu kişilerin beslenmelerini düzenlemeleri gerekir. Eğer şeker ölçümlerinde 70 mg/dl tına doğru bir gidişat varsa, şeker düşüyorsa ya da tam aksine 350-400 mg/dl değerlerine kadar şeker çıkmışsa o zaman oruç bozulmıdır” ifadelerini kullandı.

Oruç tutacak kişilerin sahuru atlamaması gerektiğini ifade eden Başhekim Sezikli,, “Kişinin sahuru mümkün duğu kadar geç ve imsak vaktine yakın yapmasını öneriyoruz. Sahurda özellikle hafif bir kahvtı yapmak önemli. Kahvtıda tam tahıllı ekmek, az yağlı ya da yağsız peynir ve zeytin, tok tutacağı için de yumurta tüketilmesini öneriyoruz. Sebze arak ise yeşillikler, domates, satık, biber tercih edilebilir. Sahurda aşırı yağlı ve karbonhidratlı gıdar tüketilmesini önermiyoruz. Hızlı yemek yemek vücudun şeker düzenini bozmaktadır. Uzun açlık döneminden sonra iftarda ise yavaş yavaş yemek yemeyi öneriyoruz. Aşırı yağlı gıdar sindirim sistemini de zorlayacaktır. Bu durum daşım bozulduğundan kbe de zarar verir” tavsiyesinde undu.