Sağlık Sen Amasya Şube Başkanı Recep Eliaçık, Sabuncuoğlu Şerefeddin E.A.H. girişinde bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Şube Başkanı Recep Eliaçık açıklamasında; Değerli Basın Mensupları ve sevgili çalışma arkadaşlarım;

Sağlık çalışanlarının seslerini duyurmak, yaşadıkları sorunların çözümü için yetkilileri harekete geçirmek amacıyla burada toplanmış bulunuyoruz.

Dün ve Bugün ülkemizin dört bir yanında tüm teşkilatımızla aynı haykırışta bulunuyoruz.

Diyoruz ki; Çok geç olmadan, Yanlış üstüne yanlış yapmadan, Sağlık çalışanlarının sesi duyulmalı ve kangren halini almış sorunları çözülmelidir.

Artık yeter!!!

Alın teri ise; şu anda alnımızın teri ile buradayız! Fedakarlıksa; aylardır  ailelerimizden  ve sevdiklerimizden uzaktayız.

İnsanımız yaşasın diye kendi Canını vermekse; 100 Can yetmez mi?

Pandemi süreci başladığı günden bugüne kadar geçen sürede; iş yükümüz ve riskimiz sürekli artarken, sağlık çalışanlarımızın maddi anlamda gelirleri sadece ilk 3 ay korunmuş, sonraki aylarda sağlık çalışanlarımızın tümünün maddi anlamda kayıpları olmuştur.  Biz sağlık çalışanları olarak “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” algısı oluşmasın diye bu süreçte hep sessiz kaldık   ama  bugün kürsülerde basın ve kamuoyuna karşı hakkımızda söylenen eksik ve yanlış bilgilerin doğrularını sizlere söylemek adına  buradayız.

Herkes bilmelidir ki; Sağlık Çalışanlarına  Covid-19  sebebiyle pandemi  öncesinde alamadığı hiçbir ek ödeme yapılmamış, hatta bu süreçte hastanelerimizde poliklinik, ameliyat vb. hizmetleri sürdürülemediği için Sağlık Çalışanlarının maddi anlamda kayıpları oluşmuştur. Kürsülerde mütemadiyen bu konularda açıklama yapanlar ya sahadan bihaber ya da kötü niyetlidir. Sağlık Çalışanlarının hiçbirisinin önceliği para değilken, her fırsatta bu konuyu dile getirmek, toplum nazarında sağlık ordumuzu paragöz gibi göstermiş ve maalesef ki çalışıyorlarsa da fazla  fazla  karşılığını alıyorlar gibi bir algı oluşturulmuştur. Aslında Sağlık çalışanlarının işleri artmış,  yükleri artmış, riskleri  artmış  ama  gelirleri azalmıştır. Tüm bunlara rağmen sürekli olarak sağlık çalışanları için maddi iyileştirmeler yaptık denilmesinden hepimiz rahatsızız.

Esnek mesai uygulamasında birçok kurum çalışanı ya hiç çalışmadan ya da çok az süre çalıştıkları halde gelirleri sabit kalıp, hiçbir kayıp yaşamazlarken onlardan kat be kat fazla çalışan sağlık çalışanlarının sırf hastanelerin fatura miktarları düştüğü  için  ek ödeme alamamış olmaları vicdanların kabul edeceği bir durum değildir ve bunun tek sebebi yıllardır tüm mücadelemize rağmen düzeltilmeyen ek ödeme yönetmeliğidir.

Bu aybaşında sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada "Sağlık çalışanlarımıza yapılan ek ödeme süresi pandemi nedeniyle 3 ay daha uzatılmıştır” denilmişti.  Geçen hafta yayınlanan pandemi  ek ödemesine ilişkin usul ve esaslarda biz ek ödemeyi göremedik. Hazırlayan   yetkilileri  özellikle tebrik ediyoruz. Hangi meslek kolu hangi oranla sıfır lira alabiliyorlarsa  erinmeyip  tek  tek  hesaplamış ve aslında ödememek üzerine bir tablo oluşturmuşlardır.

Neden mi? Çünkü; İdari Memurlara %100 üzerinden döner sermaye verilecek denilmiş ama, idari memurların alabilecekleri döner sermaye ile aldıkları sabit ödemenin tavanı aynı olduğu için ceplerine bir kuruş bile girmeyecek. Servislerde çalışan sağlıkçılara %66 şeklinde döner sermaye dağıtılacak diye belirtilmiş ama Sağlık Hizmetlerinin sabiti %66 dan  daha fazlasına denk geldiği için yine ceplerine bir kuruş bile para girmeyecektir. Bu ek ödeme yazısıyla çalışanların sadece % 10'una yani, “pandemi servisleri ve birimleri ile 112 istasyonları, birde filyasyon  ekibinde olan çalışanlarımızın gelir kaybı mağduriyetleri engellenmiştir.  Geriye kalan %90 sağlık Çalışanı sağlık tesislerinin fatura miktarları düşük olduğu için gelir kaybı yaşamaya devam edeceklerdir. Bizler bize bu vicdansızlığı yapanlara, bu haksızlığı düzeltinceye kadar haklarımızı helal etmiyoruz.

Bugün buradan 81 il sağlık müdürlerine ve başkanlarına sesleniyorum sizler bu makamlarda ne yapıyorsunuz kahraman sağlık bakanlığı çalışanlarının içinde bulunduğu sıkıntıları  neden anlatmıyorsunuz. Sağlık bir ekip işi deniyor ama işçi, hizmetli, memur, hemşire, ebe ve adını sayamadığım onca mesai arkadaşlarımın hakları gasp ediliyorken sizler neden sessiz kalıyorsunuz.

Cephede savaşan askerlerin yiyecekleri kumanyadan veya askeri mühimmatlarından tasarruf düşünülmesi ne kadar garipse, bugün bu süreçte sağlık çalışanlarının almakta olduğu ücretten tasarruf edilmesi üzerine çalışma yapılması da bir o kadar gariptir.

Hem Pandemi  ile  Savaşıyoruz denilip, hem de bu savaşın en ön cephesindeki Sağlık Ordusunun ekmeğinden, rızkından tasarruf yapmaya çalışmak nasıl bir akıl tutulmasıdır.

Düşünsenize Devletimiz biz Sağlık Çalışanları için büyük bir bütçe ayırıyor ama çalışanların %90'ı mutsuz, Yetkili Sendika rahatsız, peki kimler mutlu? Kimler rahat? kim kazandı? kim kaybetti? Mevcut durumdan eski Türkiye özlemi çekenlerin dışında hiç kimse mutlu olmamış ve hiç kimse kazanmamıştır.

Sağlık çalışanlarını seviyoruz, sağlık çalışanları bizim kahramanlarımız diyerek üç gün boyunca alkış tutan sağlık bürokratlarının samimiyetlerine   inanmıyor ve artık feryat ediyoruz. Üç günlük alkış ile  evdeki  çocuğumuzun karnı doymuyor. Üç günlük alkış sesleri ile alın terimizin karşılığını veremezsiniz. Artık sağlık çalışanlarının insani ve mesleki onuruna yakışır şekilde, biten-giden döner sermayenin yerine aylık maaşlarımızın yükseltilerek yeni bir sayfanın açılması olmazsa olmaz talebimizdir. Sağlık bürokratlarına  o 3 günlük Alkışı bugün 3 dakika kesintisiz alkışlayarak ile iade ediyoruz.

Sonuç olarak kürsülerde ve masalarda Sağlık Çalışanlarının elindekiler alınırken, verdik algısını oluşturanlara karşı bizler Amasya’dan tüm gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz. Bütün çalışanların ve kamuoyunun vicdanına doğruları yerleştirene kadar mücadelemiz ve çalışmamız devam edecektir.

Buyurun Masalar ve Kürsüler sizin olsun Meydanlar bizimdir.

Bundan sonra sizin kürsülerden konuştuğunuz her yanlışın doğrusunu biz meydanlarda haykıracağız,

Hakları ödenmez diyerek, hakkımızı yiyenlere sessiz kalmayacağız.

Alnımızın teri üzerinden kimseye reklam yaptırmayacağız.

Yok öyle yağma!

Değerli basın mensupları ve kıymetli mesai arkadaşlarım, Hepinize katılımlarınız dolayısıyla teşekkür ediyoruz.