Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), 2025 yılı Şubat ayına ilişkin Açlık ve Yoksulluk Sınırı Raporunu yayımladı. Rapora göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 22 bin 886 lira, yoksulluk sınırı ise 79 bin 165 lira olarak hesaplandı.
Sağlıklı ve dengeli beslenmek için gereken minimum harcama tutarlarının açıklandığı raporda, tek başına yaşayan bir bireyin yoksulluk sınırı ise 36 bin 681 lira olarak belirlendi.
Dört Kişilik Ailenin Gıda Harcaması 22 Bin 886 Lira
Rapora göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık 22 bin 886 lira harcaması gerekiyor. Bu rakam yalnızca gıda harcamalarını kapsarken, diğer temel giderlerle birlikte yoksulluk sınırı 79 bin 165 liraya ulaşıyor.
BİSAM’ın hesaplamalarına göre, birey bazında sağlıklı beslenmenin maliyeti şu şekilde:
Yetişkin bir erkek: 6 bin 387 lira
Yetişkin bir kadın: 6 bin 046 lira
15-18 yaş arası bir genç: 6 bin 396 lira
4-6 yaş arası bir çocuk: 4 bin 057 lira
Ailenin eğitim, sağlık, barınma, ulaşım ve diğer zorunlu harcamaları eklendiğinde ise yoksulluk sınırı 79 bin 165 lirayı buluyor.
Tek Kişilik Hane İçin Yoksulluk Sınırı 36 Bin 681 Lira
BİSAM verilerine göre, tek başına yaşayan bir bireyin sağlıklı beslenmesi ve temel ihtiyaçlarını karşılaması için en az 36 bin 681 lira gelirinin olması gerekiyor.
En Yüksek Gıda Harcaması Süt ve Süt Ürünlerine
Şubat ayı raporuna göre, günlük gıda harcamalarında en büyük payı süt ve süt ürünleri aldı. Buna göre, günlük harcama kalemleri şöyle sıralandı:
Süt ve süt ürünleri: 210,85 lira
Meyve ve sebze: 208,76 lira
Et, tavuk ve balık: 140,71 lira
Ekmek: 69,83 lira
Katı ve sıvı yağ: 37,43 lira
Yumurta: 15,87 lira
Şeker, bal, reçel ve pekmez: 17,41 lira
Genel harcama dağılımında, süt ve süt ürünleri yüzde 27,64 ile ilk sırada yer alırken, onu yüzde 27,37 ile meyve ve sebze harcamaları takip etti. Et, yumurta ve kuru baklagiller yüzde 26, ekmek ve makarna gibi tahıl ürünleri yüzde 11,4, diğer gıda harcamaları ise yüzde 7,6 oranında hesaplandı.
BİSAM’ın düzenli olarak yayımladığı rapor, Türkiye’deki ekonomik koşulların hane halkı üzerindeki etkisini gözler önüne sermeye devam ediyor.