DİSK KARADENİZ TEMSİLCİSİ ve GENEL İŞ SENDİKASI SAMSUN ŞUBE BAŞKANI Mutlu Karabacak: Asgari Ücret Belirme Süreci Demokratik İşletilmemektedir.

Asgari ücret hükümetin ve işverenlerin çoğunlukta olduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından saptanıyor. Karar oy çokluğu ile alınıyor ve kesin nitelik taşıyor. Komisyonda beş hükümet, beş işveren ve beş işçi temsilcisi yer alıyor.

İşçi ve işveren temsilcileri en çok üyeye sahip üst işçi ve işveren örgütleri tarafından saptanıyor.

Asgari ücretin belirlenmesinde komisyonun oluşumunda yer verilmeyen DİSK, asgari ücret konusunda nelerin yapılması gerektiğini ve talepleri yazılı bir açıklama ile belirtti.

DİSK KARADENİZ Temsilcisi ve Genel İş Sendikası SAMSUN Şube Başkanı Mutlu Karabacak yaptığı yazılı açıklamada asgari ücretin tespit edilmesi değil toplu pazarlık süreci olarak işletilmesi gerektiğini belirtti.

KARABACAK açıklamasında şunlara değindi: “Komisyonda DİSK ve diğer konfederasyonlar yer alamıyor. Böylece işçilerin önemli bir bölümünün komisyonda temsili engelleniyor. Bunun yerine bütün işçi konfederasyonlarının eşit temsiliyeti sağlanarak süreç işletilmelidir.

Asgari ücret tespit süreci olarak değil toplu pazarlık süreci olarak işletilmesi sağlanmalıdır.

İşsizlik Ve İstihdam Sorunu Büyüyor

Geniş tanımlı işsiz sayısı 10 milyona dayandı. İşgücü rakamları geriledi. İstihdam ise azalmaya devam ediyor.

Bugün, milyonlarca işçi asgari ücretin altında ücret almaktadır. Asgari ücret emredici bir kural olmasına rağmen işçilerin önemli bir bölümü yasa dışı bir biçimde asgari ücretin altında ücretlerle çalıştırılmaktadır.

Yine pandemiyle birlikte işçilerin çoğunluğu günde 39 TL’ye, ayda net 1.168 TL’ye mahkûm edildi. Kısa çalışma ödeneğinin kapsamı dahi genişletilemedi.

Asgari Ücret Açlık Sınırının Altında 

2020 Ekim ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 2.439 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim,

sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise yani yoksulluk sınırı 8.437 TL.

Mevcut asgari ücret ise net 2.324 TL’dir. Yani açlık sınırının altındadır.

Asgari Ücret Çalışanları Ekonomik Krize ve Salgına Karşı Koruyamamaktadır

İşçiler geçinemiyorken ülkeyi yönetenler işçiyi korumak yerine uygulamaya çalıştığı “düşük ücret politikasıyla” milyonları sefalete mahkûm yaşamaya zorlamaktadır. Halbuki işçiye iyi yaşayabileceği bir ücreti vermeyen hükümet

işverenlere teşvik üstüne teşvik sunmaya devam etmektedir.

Buradan hükümete sesleniyorum: Ücret artışına dayalı büyüme mümkündür. Ücret artışlarının çalışana da ekonomiye de olumlu etki yapacağı ve alım gücünü artırarak ekonomiyi canlandıracağı açıktır.

Belirleme Yapılırken İşçinin Kendisi Değil Ailesi Esas Alınmalıdır

Türkiye’de asgari ücretin tespitinde uluslararası standartlara uyulmamaktadır. Uluslararası normların hesaplarına göre asgari ücret tespitinde işçinin ailesi dikkate alınırken, Türkiye’de,

Asgari Ücret Tespit Yönetmeliği’nde yer alan tanımda işçinin ailesi asgari ücretin dışında bırakılmıştır.

Asgari Ücretin Tanımı Yeniden Düzenlenmelidir

Bugün çok sayıda işçi asgari ücret ile ailesini geçindirmeye çalışmaktadır. Yaklaşık 10 milyon işçi asgari ücret veya asgari ücrete yakın ücret alıyorsa artık bu ücret, asgari ücret olmaktan çıkmış demektir.

Asgari ücret ülkemizde giderek ortalama ücrete dönüşmektedir. Asgari ücretin hanehalkı ortalama ücret ve maaş gelirine oranı giderek yükselmektedir. Bir diğer ifadeyle asgari ücret ortalama ücret gelirine yaklaşmaktadır. Böylece asgari ücret

giderek çalışanların çok daha geniş bir bölümünün sorunu haline gelmektedir.

Asgari ücret sadece asgari ücret civarında ücret alanları değil, bütün ücretli çalışanları ilgilendiren çok önemli bir göstergedir

Asgari ücret seviyesindeki artış, genel ücret artışlarını da etkilemektedir.

Asgari ücret arttığında diğer ücret seviyelerinde çalışanlar da ücret artışı talep etmektedir. Dolayısıyla asgari ücret ülkenin refah düzeyini belirleyen sosyal devletin önemli uygulamalarından biridir.

Asgari Ücret Vergiden Muaf Tutulmalıdır

Vergi sistemimiz tüm çalışanlar için çok adaletsizdir. Adaletli vergi sisteminde çok kazanandan çok alınır. Ama bizde bunun tam tersidir az kazanandan çok alınmaktadır. Yine vergi adaleti olan ülkelerde alınan dolaylı vergilerin oranı, yani biz pazara,

manava, markete gittiğimizde cebimizden biz fark etmeden alınan vergilerin oran düşüktür, dolaysız vergilerin oranı ise daha yüksektir. Biz de bu da tam tersidir. Devletin eli işçinin cebinden hiç çıkmamaktadır.

Brüt asgari ücretin üçte biri vergi ve kesintilere gitmektedir. Yani asgari ücretli bir işçi yılın 122 gününü vergi ve kesintiler için çalışmaktadır.

İşçi sınıfının uğradığı bir başka vergi adaletsizliği de vergi dilimlerinden kaynaklanmaktadır. Vergi dilimleri bilerek düşük tutularak ödediğimiz vergiler artırılıyor. Asgari ücretli bir işçi dahi yılın ortasında ikinci vergi dilimine geçerek daha yüksek vergi ödüyor.

Demokrasinin işçi sınıfının ekmeği olduğu bilinciyle bu adaletsizliklere karşı DİSK’in 2021 asgari ücretine dair taleplerini açıklıyorum:

Salgın döneminde asgari ücret brüt asgari ücret –vergisiz ve kesintisiz- net olarak ödenmelidir!
Bütçeden asgari ücrete nakit desteği sağlanmalıdır.
Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı, tüm ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinden vergi alınmamalıdır.
Salgın döneminde asgari ücret SGK işçi primleri bütçeden karşılanmalıdır.
2021 asgari ücreti Covid-19 salgınının getirdiği yeni yükler dikkate alınarak hesaplanmalıdır.
Asgari ücret hesabında sadece işçinin kendisi değil, ailesi de esas alınmalıdır.
Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
Asgari ücret bütün işçi ve memurlar için ortak saptanmalıdır.
2021 asgari ücreti net 3.800 TL olarak saptanmalıdır.
Bizler bir araya gelip mücadele ettiğimizde kazandığımızı en son kıdem tazminatımızı savunurken gördük.

Bugün de insanca yaşanabilir bir ücret için işyerlerinde, meydanlarda ve bulunduğumuz her yerde mücadeleye devam!

Yaşasın Emek ve Demokrasi Mücadelemiz.