Gelecek Partisi İl Başkanlığı 16.07.2020 Perşembe günü Taşhan Otel’de kahvaltılı bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya İl Başkanı Ali Kurt, 23 ve 24’üncü dönem Amasya Milletvekili Dr. Avni Erdemir, Gençlik Politikaları Genel Başkanı Mustafa Güzel, Ticaret Politikaları Başkanı Mustafa Mente ve diğer davetliler ile Amasya basını katıldı.
İl Başkanı Ali Kurt’un açılış konuşmasının ardından Gelecek Partisi Ticaret Politikaları Başkanı Mustafa Mente şu konuşmayı yaptı; Gelecek Partisi, siyasetin sıkıştığı, ülkemizin yakın tarihin en yakıcı iktisadi krizini yaşadığı bir ortam da tam da milletimizin beklediği çözümleri sunmak için kuruldu” dedi.
Gelecek Partimiz, teşkilat yapısında bir yenilik yaptı, Parti Başkanlık Kurulu’nun yanı sıra Politika İzleme Kurulu oluşturdu. Bir nevi gölge kabine, her biri bir bakanlığın konularını takip eden toplamda 16 tane politika izleme kurulumuz var. Ben Ticaret Politikaları Kurulu Başkanıyım.
Ülkemizin dış ticaret, iç ticaret, yabancı sermaye, gümrük gibi alanlardaki gelişmelerini izleyip politika önerileri geliştiriyoruz.
Bu bağlamda, 2 yıldır süren yakıcı bir ekonomik krizin üzerine gelen Covid-19 salgını sürecinde geliştirdiğimiz politika önerilerimizi siz değerli basın mensupları vasıtasıyla Amasya kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
Dış Ticaret Önerileri:
1. Küresel ticaret olağan akışına girinceye kadar, içerideki üretim kapasitesinin ve istihdamın korunması, üretici ihracatçı firmaların finansmana erişiminde kolaylıklar sağlayacağız.
2. İthalatı yavaşlatmayı hedef edinen bir Türkiye’den ihracat artışına odaklanan bir yapıya geçeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile beraber, Ticaret Bakanlığı ihracat artışına odaklanmak yerine sanayi politikası ile uyumuna bakmadan ithalatı azaltmayı hedefleyen bir yapıya geçmiştir. Uygulanan dış ticaret politikası daraltıcıdır, Türkiye’yi içeri kapatarak büyütemeyiz. Mevcut ihracat pazarlarındaki paylarımızı artırmaya, pazar payımızın düşük olduğu yerlerde ise pazar payı kazanmaya odaklanan ve ihracat artışı ile dış ticaret hacmini büyütmeyi hedefleyen bir yaklaşım uygulayacağız.
3. Korumacılığın daha da artacağı bir dünyada, Gümrük Birliği’nin güncellenmesini Türkiye’nin birincil dış politika gündemi yapacağız. Avrupa Birliği ülkeleri ile olan Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Antlaşması yaptığımız ülkelerin pazar dinamikleri dış ticaretimiz için son derece önemlidir. Salgın, 2008 krizi sonrasında görülen korumacı eğilimleri daha da artırmaktadır. Türkiye, cari işlemler açığındaki dengesizlik dolayısıyla ithalatta tarife artışına gitmiş ve üretim için gerekli olan ara mallarına da vergiler getirmek suretiyle üretim maliyetlerini artırmıştır. Söz konusu daraltıcı politikaların yerine, ihracat artışımızı mümkün kılacak uluslararası anlaşmaları yapacağız.
4. TL’nin değerinden bağımsız sürdürülebilir ihracat artışı için destekler gözden geçirilerek fayda maliyet temelli bir bakış açısıyla sistemin daha etkili çalışmasını sağlayacağız. Amacına uygun kullanım için denetim ve cezaların caydırıcılığı artırılacaktır. İlave olarak orta yüksek ve yüksek teknolojik üretim ile markalı ihracata yönelik yeni ihracat teşvikler tasarlanacaktır. İhracat artışını TL’nin değerindeki değişimden farklı bir yere koymak için üretim yapısının değişmesi, teknoloji içeriğinin ve markalı ihracatın artması gerekmektedir. Teknoloji içeriği ve markalı ihracat gözetilerek, toplam ihracatın % 1’i kadar destek vereceğiz.
5. İhracata yönelik üretim yapan stratejik sektörlerin üretim için makine, teçhizat know-how ve yedek parça ithalatı için ihtiyacı olan sigorta hizmeti Eximbank tarafından karşılanması sağlanacaktır.
6. Ara malı ithalatını yüksek vergi ile caydırmaya çalışmak ilkel bir politikadır. Yapılması gereken ara malını içeride üretecek bir stratejiyi hayata geçirerek ara malını yerlileştirmek olmalıdır. Bu amaca hizmet edecek yatırımcıların, ihracat yapan firmaların yararlandığı bütün teşviklerden yararlanmalarını sağlayacağız.
Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarında GELECEK
1. Türkiye’nin asgari milli gelirin % 2’si oranında Doğrudan Yabancı Sermaye (DSY) çekme potansiyeli bulunmaktadır. Gelecek Partisi iktidarında yatırım ortamı düzelteceğiz, öngörülebilirliği artıracağız, hukuk sistemini geliştirecek ve en önemlisi de güveni tekrar tesis edecek düzenlemeleri süratle hayata geçireceğiz.
2. Üretim know-how transferi içeren DSY girişlerinde yatırım dönemini de kapsayan teşvikler vereceğiz.
3. Sıfırdan yatırım yapan firmalara yabancı para birimi ile muhasebe esnekliği getireceğiz.
Esnaf ve Sanatkarlar için GELECEK
1. Esnaf, Sanatkar ve girişimcilerin ayakta kalması, bağımsız olarak işini devam ettirebilmesi için; vergi politikasını 1-9 arası çalışanı olan işletmeleri destekleyecek şekilde yeniden düzenleyeceğiz.
2. 2001 sonrası dönemde güçlü zincir markaların çıkması için perakende yasasında AVM’ler ile ilgili düzenlemeler yapılmayarak, büyük işletmeleri önceleyen politikalar izlenmiştir. Yani, vergi kaybı ve verimsizlik alanı olarak görülen esnaflar yerine büyük işletmelerin gelişimi teşvik edilmiştir. istihdam ve ekonomik yaşamın çeşitliliği açısından kamu politikaları ile esnaf, sanatkar ve girişimcileri destekleyeceğiz.
3. Covid-19 ve benzeri vakaların sonrası için hijyen konusunda standartlaştırma ve sertifikasyon için kurumsal destek verecek ve bunu kamu kaynağı ile hayata geçirilmesini sağlayacağız.
4. Pazar yerleri de dahil olmak üzere esnaf, sanatkar ve girişimcilerin üretim, dağıtım ve satış zincirinde hijyenin sağlanmasını teşvik ederek biyolojik risk yönetimini güçlendireceğiz.
5. Esnaf, sanatkar ve girişimcinin uluslararası geçerliliği olan ‘Paypal’ vb ödeme sistemleri üzerinden satış yapma imkanı tekrar sağlayacağız. Dijital dönüşüm ve uluslararası pazarlara erişim süreçlerinde katkı sağlayacağız.
Tarım Politikalarında GELECEK
1. İç ve dış talebi gözeterek destekleme araçlarıyla üretim planlaması yapacak, arz daralması olabilecek ürünlerde üretimi arttırıcı teşvikleri ve destekleri sağlayacağız.
2. Girdi temininde üretici lehine bir rekabet ortamı sağlayacağız.
3. Üreticilerin pazara erişiminde çok seçenekli alternatifler sağlayacak, dijital pazarı en küçük birime kadar ulaştıracağız.
4. Üreticilerin yeni teknoloji ve sistemlere ulaşmalarını en kısa ve en uygun maliyetlerle sağlayarak rekabet gücünü artıracağız.
5. Uluslararası piyasalarda ülkemize ilişkin algıyı iyileştirecek ve Türkiye’ye duyulan güveni yeniden tesis edeceğiz.
6. Ölçek ekonomisinin yakalanması için akılcı projelerle arazi toplulaştırmayı destekleyeceğiz. Tarımsal üretimde en büyük sorunlardan bir tanesi çok parçalı araziler ve ölçek sorunudur. Toplulaştırma faaliyetleri için çok fazla kaynak ve zaman harcanmaktadır. Gelecek Partisi iktidarında desteklemeler toplu kaynak yönetimi ile toplulaştırmayı sağlayacak cazip modeller üzerine olacaktır. Bir yerleşim yerinde birden fazla birimin ortak bir üretim projesi ile desteklerden daha fazla yararlanabileceği araçların ortak kullanımı yaklaşımıyla ayrıcalıklı bir model uygulayacağız.
7. Kent tarımı modeli ile afet, kriz ve salgın dönemlerinde gıdaya erişimin riskini en aza indiren, normal dönemlerde uzun mesafelerden doğan lojistik maliyetlerini minimize eden büyük metropollere yakın tarım ve gıda üslerini hayata geçireceğiz. Üretimden tüketime kadar tüm aktörler serbest piyasa koşullarında şeffaf bir ortamda değer zincirinden ekonomik faaliyetlerinin karşılığını alabileceklerdir.
8. Üretici örgütlenmesini kamu adına tabela örgütlenmesinden çıkarılıp üreticinin rekabet gücü olan, belirlenen politikalarda etkin söz sahibi olan bir yapıya kavuşturacağız.
9. Üretim üslerine dönüşü teşvik edeceğiz. Tarımın ve gıdanın sadece bugününü değil GELECEK’teki durumunu da planlayarak; kırsal alanlarımız, köylerimiz şehir koşullarına (sosyal, kültürel, ekonomik ve fiziki) sahip üretim üslerine ve (fiziki ve sosyal mesafenin şart koşulduğu bu günlerde daha da anlamlı olduğu şekilde) sağlıklı, huzurlu yaşam merkezlerine dönüştüreceğiz. Şehirlerden kırsal bölgelere taşınan ve üretim yapan insanlara maddi destek vereceğiz.
10. Kentsel dönüşümün muadili kırsal dönüşüm sağlayacağız. Bağımsız denetim mekanizması kurarak arazi toplulaştırma için şeffaf ve hesap verilebilir bir şekilde işlemleri yapacağız.
11. Hem üretici, hem de sanayiciyi koruyan sözleşmeli tarım uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Çiftçiye bir memur maaşı kadar gelir sağlayan ve kamuya da istihdam baskısını azaltan bir yaklaşım benimseyeceğiz.
12. Tarım reformu kapsamında yer alan ve kırsal dönüşüme ayrılan arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullandırmayacağız.
13. Tarıma dayalı sanayide markalı ihracatı destekleyeceğiz. Tıbbı, aromatik bitki tarımı, kimya sanayi ve ilaç sanayi entegrasyonu sağlayacağız.
Türkiye’nin çalışma çağındaki nüfusu artarken ve istihdam edilenlerin sayısı azalırken bile işsizlik oranının düştüğü garip bir ülkedir. Nisan 2019 ile Nisan 2020 yılları arasında 15 yaş üstü nüfus 1 milyon 59 bin kişi artmış, istihdam edilen insan sayısı da bir yılda 2 milyon 585 bin kişi düşmüş. Buna rağmen işsiz sayısı 427 bin azalmış ve işsizlik % 12,8 olmuş. Nisan 2018 ile Nisan 2020 arasındaki iki yıllık dönemde istihdam edilen kişi sayısı artan nüfusa rağmen 3 milyon 395 bin kişi azalmış. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile kriz aynı dönemleri kapsıyor ve istihdamda iki yılda 3.4 milyonluk kayıp yaşanmış.
Türkiye’de çok tehlikeli bir gelişme oluyor, insanlar iş bulma umutlarını kaybettikleri için iş de aramıyorlar ve istihdam düzeyi düşüyor. Son bir yılda iş gücüne dâhil olmayan nüfus 4 milyon 72 bin kişi artmış. İş aramayıp çalışmaya hazır olan insan sayısı 4 milyon 460 bin kişi. Bunları da dahil ettiğimizde geniş tabanlı işsiz sayısı 8 milyon 235 bin kişi yapıyor ve gerçek işsizlik oranı % 24,4 çıkıyor.