ATATÜRK'ÜN EĞİTİM SAVAŞI: 7/12

Atatürk 1 Mart 1924’te TBMM yeni toplantı yılını açarken artık öğretimde birliği sağlamanın zamanının geldiğini belirtiyor ve: “Kamu oyunda kabul görmüş bulunan eğitim ve öğretimin birleştirilmesi ilkesinin bir an kaybetmeksizin uygulanması gereğini görüyoruz. Bu yolda meydana gelecek gecikmenin zararları ve bu yolda çabuk davranmanın ciddi ve büyük yararlarının bulunması be konuda bir an önce karar vermemizi gerektirmektedir” demektedir. Bu konuşmadan iki gün sonra 429 sayılı kanunla 430 sayılı kanunla 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Yasası ile Türkiye’deki tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanıyor. Öğretim Birliği Yasası’nın kabulünden sonra Atatürk bir konuşmasında: “Uygar uluslar önünde saygınlık kazanmak isteyen Türk Ulusu, çocuklarına vereceği eğitimi mektep ve medrese namında birbirinden büsbütün başka bir çeşit kuruma teslim etmeye hala katlanabilir miydi? Eğitim ve öğretimi birleştirmedikçe aynı fikirde, aynı zihniyette bireylerden oluşan bir ulus yapmaya imkan aramak abesle iştigal olmaz mıydı” diyerek bu değişikliğin kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştır.


Atatürk, 100 Temel Eser, İstanbul 1970, s. 217
Fotoğraf:  Mustafa Kemal Atatürk, genç bir üniversiteliye fotoğrafını imzalıyor, 1930