Siz hiç at arabası sürdünüz mü?

Çocukluğumuz insanlığın milyonlarca yıldır kullandığı, bildiği, görerek öğrendiği ve yaptığı şeylerin sonuna denk geldi.

Dayım oğlu Kadir tarladan tütün kırmışlar, arabaya sıkıca bağlanmış hevleri (büyük sepet) köye getiriyoruz. At arabasını o kullanıyor. Akşam üzeri, tekerlekler taşlı yolda ilerlerken o ne müthiş sesti. Halen kulaklarımda....ilerlerken at arabasını benim kullanmamı teklif etti. 

Büyük bir iştah ve heyecanla kabul ettim. Aldım elime dizinleri tıkır, tıkır ilerliyoruz. İleride yolun ortasında bir kişi ilerliyor. Araba ile iyice yanaştık. Adam yoldan kaçmıyor. Ben de atın canlı olduğunu ve insanı görünce yolunu değiştireceği düşüncesi var. Tabi korna da yok. At dümdüz gitti ve yoldaki insanı dayım oğlu dizginleri çekmese eziyoruz...

O zaman dizginlerin kontrol aracı olduğunu öğrendim.

Biz kara önlük ile ilkokul okuyan son nesilleriz. O önlüğü halen hatırlarım. Büyükler şöyle der; yavrum sen bilmezsin. Ben abimin eski kitapları ile okudum. Çok kıymetliydi kitap defter. Alamadık...

Divit kalem ile güzel yazı yazmak, onu mürekkep şişesine daldırıp silkelemek...dikkatli ve özenle yazmak.

Okula giderken iki parça odun götürmek. Senin götürdüğün odunla da sınıfı ısıtmak...ne güzeldi. Bize paylaşmayı ve yardımlaşmayı öğretti.

Eşittik. Yoksullukta da, zenginlikte de eşittik.

Geçen hafta Babala TV yapımcısı Oğuzhan Uğur yapay zeka robot Sophia insanını konuk etti.

Sophia...gelecekte, 2120'li yıllarda yapay zeka insanların dünyayı yöneteceklerini tartışıyoruz.